13 Ekim 2010 Çarşamba

bazen duvara tosladığımı düşünüyorum... Ama iyi geliyor bu toslamalar... Böyle bir şeyleri farketmemi sağlıyor her biri yeni bir şey öğretiyor bana ve beni başka bir yere taşıyor... biri dedi ki bana sensiz bir hayatım da olmalı... haklı... ama ben bilerek isteyerek kimsenin hayatının kısırlaşmasına sebep olmadım ki... yada ben çok başka hayatlar yaşarken onu bu hayatın haricinde tutmadım ki hep dahil ettim... Dahil ettim ki bu da demektir ki başka insanlar başka yaşamlar... ama yok benle bağlantıları var sonuçta onların ama iyi de ben olmasam da olacaklar onlar senin hayatında seni ben gibi sevdiler çünkü... ne diyeyim ki... Demedim zaten... sustum sadece sustum... dedim ya çok şey öğrendim diye... artık susmayı becerebiliyorum... bu benim için yeni kazanılmış büyük bir meziyet... cırcır öten bir insan için yani...ya da ötemediği zamanlarda dövünüp ağlayan bir insan için... yeni bir süreç daha başladı... olsun bunlar yoğurdu beni bugünüme getirdi... seviyorum bu süreçleri manyak mıyım neyim? insan üzüldüğü süreçleri sever mi? Eskiden kahrolurdum... Artık seviyorum... Sevmeyip ne yapacağım ki... Zaten yaşayacaksın ister kabul et ister etme, kabullenince çok daha kolay herşey... kimseyi kendin gibi yapamazsın, kimseden sen gibi olmasını beklememelisin istersen bekle... daha çok beklersin...kimse sen gibi olmayacak olmamalı da zaten...

11 Ekim 2010 Pazartesi

kısa kısa dialoglar...

- Tamam tamam geçti başka bakmayı öğreneceğim... Gülümseyeceğim...
- Ok. Gülümsedim uzun süre kendi kendimi rahatlatma stratejileri geliştirdim kendimce, oldu bak bu kadar basit sürekli gülümseyebilmek...
- Eee... Tak yine ufacık bişi oldu gitti gülümseme, geldi endişe... ne olcak böyle???
- Dur ya bir sakin ol lütfen bunlar olağan şeyler ve hep olacak ta...
- Oldu canım çalış çalış sonra da ay sonunu nasıl getircem diye düşünürken performansı düşür...
- Aaaa... Ne oluyor ya materyalist misin kızım sen?
- Saçmalama ya ne alakası var materyalistlikle yaşamı idame ettirme zorunluluğunun?? Var mı alakası Allah aşkına ya...
- Yani tamam belki olmayabilir ama para ya da parasızlık üzüyor mu hala seni bu kadar yaşanana rağmen?
- Ya ne bileyim işte zaman zaman yoruluyorum sanırım... Yetişememek yoruyor beni bedenen, madden, ruhen birşeylere yetişememek...
- Yorulma bir tek sen değilsin yetemeyen... Sen sadece kendini üzmeye bahane arıyorsun... Sal gitsin... neye, kime, nereye ne kadar yetebilirsen... Yetemezsen bırak başkaları yetişsin... müsade et başkaları da yetebilmeyi öğrensin...